May 21, 2014
MEKTUBAT (İmam Rabbani) Mütercim: Kasım Yayla Merve Basın Yayın, İstanbul, 1999. Mütercim: Abdulkadir Akçiçek Erhan Yayın Dağıtım, İstanbul. Fena Mertebesi ve ALLAH’ı Bilmek: ALLAH’tan başka her şeyi unutmak olan Fena’nın belirtisi ise ALLAH’a duyulan sevgidir. (…) Gönülden tamamıyla ilimlerin silinip, mutlak bilgisizlik hali meydana gelmeden hakiki Fena’ya ulaşılmamış olur. Bu bilgisizlik hali devamlıdır. Kalkması mümkün değildir. Bazen gelip bazen gitmesi gibi bir şey olamaz. (…) Hace Nakşbendi buyurdular ki: ALLAH dostları, Fena ve Beka’dan sonra ne görüyorlarsa, kendi özlerinde görürler. Ne bilirlerse kendi özlerinde bilirler. Hayretleri de kendi benliklerindedir. Burada anlaşılan şu ki: Müşahede, marifet ve hayret (ALLAH’ın tecellilerini görme, bilme ve bunlar karşısında hayranlık ifade eden bir hayret duygusuna kapılma) sadece özde olur. Bunlardan hiç birisi dışarda olmaz. Biri dışarda kaldığı sürece Fena’dan nasip alınmaz. Onlardan bir bölümü dışarda kalırsa, Fena nasıl olur? Fena ve Beka makamlarının sonu budur. Bu, mutlak Fena’dır. (6. Mektup) ALLAH’ın Güç ve Kudreti’nden Ne Anlamalı?: (ALLAH’ın) Güç ve kudreti(ni), bir işin kesin olarak yapılması veya terk edilmesi olarak düşünüyorum. İsterse yapar, isterse yapmaz anlamında değildir. (8. Mektup) ALLAH Dostlarının Özel Halleri ve Sevgileri: ALLAH’ın sevdiği kullar, (ALLAH’ın tecellilerini) gözlemlemenin zevkiyle zevklenirler. ALLAH’a kullukta, O’na yakınlıkta lezzetlenmekse, ALLAH’ın sevdiği kullarına aittir. ALLAH’ı sevenlerin ünsiyeti ve yakınlığı, sevdikleri ALLAH’ı seyrederken (mecazi anlamda, gönül gözüyle) olur. Sevilen kulların O’na yakınlaşması, yine O’na kulluk yapmalarıyladır. Bu insanlar, ALLAH’a yaklaşarak, O’nunla bir yakınlık kurarak, bu manevi devletle ve nimetle şereflenmişlerdir. (9. Mektup) Efendimiz’e Uymadan ALLAH’a Yaklaşılamaz: Eğer bir insan, ilahi ihsan olarak bu manevi devlete ulaşmak isterse, Efendimiz’e (O’na Binler Selam) tam manasıyla uyması lazımdır. Peygamberimize uyması, onun izinden gitmesi, onu en yüksek zirvelere ulaştırır. (9. Mektup) ALLAH’ı Bilmek İçin Nefiste Alınması Gereken Önlemler: Bir kul, nefsani duygulardan arınmadıkça, onları yere vurmadıkça, işi bu dereceye ulaştırmadıkça, şanı yüce ALLAH’ın kemalâtına, güzelliklerine ulaşamaz. Hele bir insan kendini Mevla’nın aynı, sıfatlarını da O’nun Sıfatları gibi olduğuna inanıyor ise, bu inanç, sahibini ALLAH’ın sıfatları ve isimleri hakkında dinsizliğe ve inkâra götürür. (9. Mektup) Berkî Tecelli: Hiçbir isme, sıfata ve işe itibarın olmadığı Zati tecelli -ALLAH’ın Öz Zatından gelip, şimşek gibi çakıp sönen tecelli- yalnız ve yalnız Rasulullah Efendimiz’in (O’na Binler Selam) velayetine, o makamın veliliğine aittir. Var olan ve...