Varlığın gayesi...Yaratılışın neticesi ALLAH'a iman etmektir. Bu da ALLAH'ı tanımakla, bilmekle mümkündür. "En Önemli" yi belirlemek için ölçü olarak neyi kabul edersek edelim, sonuç değişmeyecektir. "En Önemli" şey ALLAH'ı tanımak, bilmek ve O'na iman etmektir. Bir grup gönüllü müslüman hanım ve erkek yukarıda belirtilenlere "Bizim de bir katkımız olsun ve bu katkı ahirette Rabbimizin huzurunda divan durduğumuz vakit, bize yüz aklığı olsun!" dediler. İşte bu sayede "ALLAH'ı Bilmek" sitesi, ALLAH'ın lütfuyla var oldu. Bütün Hamdler, ezelden taa ebede kadar her kim tarafından ve her kim için yapılıyor olursa olsun, sadece O'na aittir. Çünkü bütün varlık O'nun lütfudur.
                                                                                                                      "ALLAH'I BiLMEK Gönüllüleri"
RAHMAN, RAHİM ALLAH’IN ADIYLA

Giris

islamALLAH VE BİLİM 

Nötron Yıldızı... Bu yıldızlarda atom yapısı değişir. Proton ve elektron birleşerek nötrino adını alır. Atom çekirdeğinin dışındaki boşluk ortadan kalkar. Madde sıkışır... Dev bir yıldız on km. çapında bir top haline dönmüştür.. Ama ağırlığı aynı kalmıştır. Ufacık hacim ve muazzam ağırlığına rağmen nötron-yıldızı kendi etrafında fıldır fıldır dönmektedir. En yavaş olanlar saniyede bir tur, hızlılar ise bir saniyede bin tur yaparlar. Nötron yıldızında madde o denli sıkışır ki, bir çay kaşığı toprak milyarlarca ton gelir. Eğer Güneşimiz bir nötron yıldızı haline gelseydi şu an bir milyon dört yüz bin km. olan çapı on dört km.ye inecek ve kütlesinin bir cm3’ü yirmi beş milyar ton gelecekti. Sıcaklık da aynı inanılmaz ölçülerde artar. NASA’nın 2002’de keşfettiği bir nötron yıldızının yüzey sıcaklığı yedi yüz bin derece olarak ölçülmüştür. (Bu sıcaklık Güneşte sadece altı bin derecedir.) “Hikmetle yazılmış bir kitabın yazarını veya sanatlı bir eserin sanatkârını aradığımızda, bize aradığımız, yazar veya sanatkârın kör bir kimse olduğu söylense inanmayız. Hem kör, hem de sağır olduğu söylense, bunu kesinlikle reddederiz. Hem kör, hem sağır hem de şuursuz, olduğu söylense bu iddiaya ancak güleriz. Hem kör, hem sağır, hem akılsız ve hem de cansız olduğu söylense, buna söyleyecek söz bulamayız. İşte tabiat, bu son iddiada belirtilen uydurma sanatkârdan başka bir şey değildir. O, olsa olsa bir resim olabilir, ressam olamaz. Kanun olabilir ama, o kanunu koyan ve uygulayan kudret o değildir.” Mehmet Kırkıncı (ALLAH O’ndan Razı Olsun)

3bbang170X170BIG BANG (BÜYÜK PATLAMA)

Big Bang, yani “Büyük Patlama”… Sonuçta biz de dahil bu Evren’i oluşturan ve yaratılmış her şeyi ortaya çıkaran olay… İnsan aklının alamayacağı ölçek ve nitelikte bir patlama…“Büyük Patlama, uzayın bir noktasında meydana gelen bir patlama değil, uzayın bir bütün olarak kendisinin patlamasıdır. Patlama, aynı anda uzayın her konumunda meydana gelmiştir. (Einstein denklemlerine göre uzayı enerji belirler).” (Cengiz Yalçın, Evren ve Yaratılış, 144) . “Büyük Patlama’nın nerede gerçekleştiğini bulmak için çok uzaklara gitmenize gerek yoktur çünkü bu olay başka yerlerde olduğu kadar şimdi bulunduğunuz yerde de gerçekleşti. Başlangıçta, bugün birbirinden ayrı gördüğünüz bütün yerler, aynı yerdi.” (BrianGreene, Evrenin Zerafeti, 419) . “Bir patlama, başlangıçta bir patlayıcının varlığını gerektirir. Örneğin belli bir hacimde ve bir yayılma alanı olan bir bomba. Patlama anında yüksek sıcaklıktaki patlayıcı maddeler, içinde bulundukları hacimden uzaklaşıp, belli bir şiddetle çevredeki boşluğa yayılır ki, bu boşlukta öncesinde hiçbir şey yoktur. Ama bombanın tersine Evren’in belli bir yayılma alanı yoktur, o her yerdedir yani biri patlayıcı dolu, öteki boş olan iki alandan söz edilemez. Tek bir alan vardır ve onda da kozmik madde tek biçimli olarak her yerde aynı anda yayılmaktadır. Patlama benzetmesini ancak Büyük Patlama anında uzayın her noktasının patlamaya girdiğini düşünürsek kabul edebiliriz.” (Hubert Reeves, Atomlara ve Galaksilere İlişkin Yazılar, 25) . “Büyük Patlama, parçalarının uzaya saçıldığı bir bomba infilakına benzer bir patlamayla karıştırılmamalıdır. Büyük Patlama, uzayın kendisinin patlamasıdır.(Dean L. Overman, Düzen, 135)

 

“1929’da Amerikalı astronom Edwin Hubble’ın uzayın genişlemekte olduğu keşfinden yaklaşık on yıl önce Einstein’in hesaplamaları genişleyen bir Evren’den söz ediyordu. Denklemlerinden şüphelendiği ve genişleme kavramından gözü korktuğu için Einstein, kendi kozmolojik keyfi unsurunu ilave etti.

Sayfa Başı